Perihan`IN sayfasI

İYİ Eğlenceler

PERİHANIN SAYFASI

Yasama dair - 14




SEVGI GUVEN VERMEKTIR

CAN DÜNDAR :
"Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder.
Aşağı çekersin omuzların titrer .
Ama yine de, neseli insanlar dizlerini karınlarına çeker, rahat bir uyku uyumayı başarır.."


Sevmek mi? Sevilmek mi?

Bir tecih yapmanız gerekse bu iki muhteşem duygudan hangini seçerdiniz? İyi düşünün dikkatli cevap verin. Bu sizin nasıl biri olduğunuzu ele verebilir."Misafirlikte ikram edilen şekerleri pançayla almaya çalışan çocuklar gibi arsızlık etmeyin.Ayıp!Sadece birini seçeceksiniz.Yok öyle bol keseden.Nerde o bolluk"Buna nail olanlar dünyanın en şanslı insanları olduklarının farkındadırlar ve bu değeri birbirlerine verebilirler umarım.
Malum herkes ikisini bir arada bulamıyor maalesef.Seçim yapmak zorunda kalanlara bir parça yardımcı olalım.
Benim tahminime göre duygusal olanlar büyük ihtimalle sevmeyi tercih edeceklerdir.Çünkü sevmekten vazgeçebilecek kadar duygularından arınamazlar.Sevmenin verdiği heyecanı başka bir yerde bulamayacaklarını bilirler. Bu seçimi yapanların aslında çok cesaretli insanlar olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Sevilmeyi tercih edenler, olsa olsa mantığıyla hareket edenler olabilir. Seven birini sevme ihtimali daha yüksek olduğundan bu seçimi yapacaklarını düşünüyorum.Bu belki işin kolayına kaçmak gibi algılansa da beklide en doğru karardır.Huzur isteyenlerin seçimi bu olsa gerek.
Riskli bir seçim öyle değimli?
İnşallah kimse böyle bir seçim yapmak zorunda kalmaz. Ben bu işin içinden çıkamadım.Gelin bunu bir bilgeye danışalım.
Bir bilgeye sormuşlar.
Dünyada en güzel şey ne? Diye
Sevmek demiş.
Peki sonra demişler
Sevilmek. diye cevap vermiş
Neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler.
Oda demiş ki
İnsan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir.

Benden sevmek ve sevilmek adına iki kısa şiir

Sevilmek, ekmek ise
Sevmek, sudur
İkisini de bulmuşsan
İşte yaşamak budur.


Sevilmeyi seviyorum.
Sevene hayranım.
Seveni çok seviyorum.
Beni sevdiği için



HATIRLAYANINIZ VARMI, SEVGİ NEYDİ?

Hatırlayanınız var mı, sevgi neydi?

Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen; bir akış, bir koşuş muydu?..Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı?!..

Hatırlayan var mı sevgi neydi?
Leyla'ların, Şirin'lerin, Aslıların nazı mıydı o; yoksa Mecnun'ların, Ferhatların, Kerem'lerin niyazı mı? Hangisinde belirtmişti ilk kıvılcımı sevginin? Neydi sevgi?!..

Açıkken gözbebeğimize yerleşen de, göz yumduğumuzda gönlümüze sızan da sevgi değil miydi bir vakitler? Bir dudağım kıpırdanışından yanağımıza akseden pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi yoksa? En son ne zaman kızarmıştı yanağımız hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terk etmiştik sevgiyi düşünmek adına? En son sevgi şiirini hangi gecede okumuştuk?


Sahi, neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sirete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi? Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi dış mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi, yoksa batın mı; kalıp mıydı, yoksa can mı?Var olmak mı, varlıktangeçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmiştik, ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!..


Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi, kah hüzünle, kah mutlululkla hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi,affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi sınanmaktı adl-i ilahi'de ve sınavı geçmekti ercesine. Sevgi bir tevbeydi, nasuh kisvesinde; bir dirilişti nefsi öldürerek. Sevgi iyi bir ad bırakmatı fena yurdunda. Ömür geçer de ad kalır...


Sevgi: İki hece.
Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen bütün öteki kelimelerin en güzeli.
Derin uykulara dalmadan önce ilk soru: Sevgilerinizi en son ne zaman hatırlamıştınız ve sevgiyi hak edenleri en son ne zaman?!..
Bir soru daha: Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?!..
Ve son soru: Çorak vadilere yönelmişse sevgimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!..



SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?



SEVGİ PAYLAŞIMDIR....


Birbirini seven insanlar paylaşabilir. Tek yanlı paylaşım söz konusu olamaz. Şöyle ki:
Sevgi dayanışmadır. Sevgi ve paylaşım ayrıca iki insanın birbiriyle dayanışmasıdır. Tek yanlı dayanışma olmaz. Tek yanlı severek birine maddi-manevi destek veremezsiniz. Tek yanlı olarak uzun süre gidemez, bir yerde tükenirsiniz. Her insanın severek destek verdiği gibi, sevilerek destek görme ihtiyacı vardır. Sevgi güvenmektir. Birisini severseniz ona güven verirsiniz, onu her türlü dış tehlikeden korumaya çalışırsınız. Ona güven verip onu korumak istediğiniz gibi, siz de ona güvenmek, her türlü zorlukta onun yanınızda olacağından emin olmak istersiniz. Bu da normaldir ve seven bir insanın en doğal beklentisidir.

Sevgi emektir, üretmektir. Sevdiğiniz için yeteneğiniz varsa şiir ya da yazılar yazarsınız. Bunu yapmasanız, ya da yapamazsanız en azından örneğin evde yemek ya da çay, kahve yaparsınız. Ya da bir küçük hediye alırsınız. Ya da mektup, kart yazar gönderirsiniz. Yani sonuçta emek harcarsınız, özellikle onun için bir şeyler yaparsınız. Bunları uzun süre tek taraflı yapamayacağınız gibi, siz emek harcadığınız da sevdiğinizin de emek harcadığını görmek istersiniz. Boşuna “sevgi emektir” diye söylenmemiştir. Sevgi emektir ama karşılıklı emektir. Karşılıklı emek harcandığında sevgi serpilir, güzelleşir


Sevgi duyguların da paylaşımıdır. O sevindiğinde siz de sevinir, o üzüldüğünde siz de üzülürsünüz. Sizin duygularınızı paylaşamayan, paylaşmak istemeyen birinin duygularını da paylaşamazsınız. Bu durumda sevgi, aşk yoktur. Bu durumda tek taraflı olarak “seviyorum, aşığım” demek de bir tuhaflıktır. Bu gerçek yaşamla, gerçek aşk ve sevgiyle çelişir.
Sözün kısası; özel sevginin temelinde sevdiğini görmek istemek, yanında olmak istemek ve onunla yaşamı paylaşmak isteği yatar. Bu istek bir insanda yoksa onun “sevgisi”de yoktur ya da zayıftır. Ve o insanı deli gibi sevseniz de, bu tek taraflıdır ve pratikte yok olmaya mahkumdur. Bu yüzden seven insanın sevilmeyi beklemek hakkıdır. Siz sevdiğiniz halde o sizi sevmiyor mu? O halde yanlış insanı seviyorsunuz. Emek dünyadaki en değerli şeydir ve sizi sevmeyen bir insanı sevmekle emeğinize yazık ediyorsunuz. Emeğin değerini bilen, sevgiyi hisseden insanlar az da olsa hâla var çevremizde. Umutlu kalalım.


sevgi başa konması için beklenen bir “devlet kuşu” değil
sevgi karşılıklı / sevgi etkileşim / sevgi his
sevgi dayanışma / sevgi paylaşım / sevgi yüreğimiz
sevgi "ben" değil "biz"
el ele verince...



AŞK..DOSTLUK VE GÜVEN...

AŞK .. DOSTLUK ve GÜVEN..

Ask dostluk ve güven bir arada olduğunda harikaymış her şey

Gün gelmiş aşkın işi çıkmış…Ama dostlarından ayrılmadan önce onlara bir söz vermiş

Beni özlediğinizde gelin demiş uzaklarda olmayacağım….

Nerde gözleri arzuyla dolu birbirine bakan bir çift görürseniz ben ordayım demiş ve yanlarından ayrılmış…

Peki demiş dostluk güvene : madem öyle ben düşeyim yoluma… ama merak etme nerde ağlayan iki insan görürsen beni orda bulursun..

Güven ağzını açmış veda etmek için… ama dostluk ayrılmış arkadaşının yanından onun son sözünü dinlemeden ve gitmiş uzaklara…

Güven sessizce içinden geçirmiş elinde olmadan..

“ BENİ KAYBEDERSENİZ BİR DAHA ASLA BULAMAZSINIZ …”



SEVMEK İÇİN BERABER YORULMAK

SEVMEK

Sevmek…
Seviyorum demek…

Papatya falı gibi..bir seviyor ,bir sevmıyoruz.düşündük mü acaba.?Gerçekten seviyor muyuz ?
Karşılık beklemeden..
Sahiplenmeden..
Sorgulamdan..

Ölçü nedir ?
Kaç gram?
Ya da kaç ton diyeyim ?

Bir şeyleri feda mı etmek lazım?
Yoksa hiç sorgulamadan yaşamak mı?

O kadar çok söz ,kelime sarfedilmiş ki..sevgi ve sevmek adına..belkide bu fanı dünyada,en cok kafa yorulan,dil dökülen,türküler söylenen,şiirler yazılan ..yada yaşada gör denilen bir güzellik….Sevda tarih bile yazmış..Padişahlık dönemine kızar eleştiririz…bir kişi emir verecek bütün halk ta onun emrine itirazsız uyacak !!!Oysa biz sevgi ile bunu zaten yaşıyoruz.Sevgi girdiği kalpte..odada..yuvada..kendinden başka hiçbir şeyi.bırakmadan tıpkı sel gibi alıp götürür..Kendinden başka padişahı asla kabul etmez…yok eder..

Sevecenim ..
Duyarlıyım..diyebiliyor muyuz?
Gelin iki dakıkamızı ayıralım ve düşünelim..
Seviyormuyuz ?

Komşumuzu tanımaz olduk..Bakkala selam vermez olduk…Bizim attığımız pisliği toplayan o insanlara nasılsın buğun dediniz mi?marketten çıkmadan önce çocuklara veririm diye şeker aldınız mı.?arabada annesini rahatsız eden çocuğa hemen hazır olan şekeri verdiniz mi? Yada mahallenizde oyun oynayan çocuklar sizi gördüklerinde koşarak yanınıza gelip, nasılsın amca veya nasılsın abla diyecek kadar yakın mısınız onlara ? Yada hiç karşılık beklemeden birine yardım elimizi uzattık mı?( Maddi degil.)!!!yoksa cevabınız aman banane..kimseye iyilik yapmayacaksın.sonra açı cekerim mi?

O zaman itiraf edelim ..bizim sevgimiz çıkara dayanıyor !

Sevgiyle baktığımız pencerenin ve o pencerenin genişliği ne kadar ?

Kimi sev beni seveyim seni diyor..ne kadar sevgi o kadar sevgi..ticaret gibi..ama farkında değil..

Hiçbir şey beklemeden sevebilir miyiz ?
Tıpkı bir çiceği sever gibi..o hiçbir zaman size karşılık veremez.bir hayvanı demiyorum .bilirsinizki..sadık olurlar ,sizi bırakmazlar ,dizinizde oynaşırlar..ama çicekler ..ağaçlar ..
Verdiğiniz sevgi enerjisi ile çicek açar..meyve verir..Karşılıksız olan sevginize oda varını koyar…..

Yoksa biz sadece karşı cinsimi sevebiliyoruz …?

Bize hak tarafından sunulan en güzel hediyeyi ,bizde insanlara hiçbir karşılık arzu etmeden sunabilir miyiz? Allah bana bu hediyeyi sunmuş..sizede sunmuş…Ben bu hakkımı kullanmak istiyorum..kim engel olabilir ki

Seviyorum..
Seviyorum…
Seviyorum..


Hiç cevap beklemeden..kainatın bana sunduğu gibi, size sunduğu gibi..

Gelin sevmek için hep beraber yorulalım ……




 
Birak Sevgi Seni buLsun

Iyi kalpli, yalniz bir adam, bir gün bir koza bulur. Kozanin icinde kücük
bir tirtil vardir. Adam çok sever bu tirtili, onunla tüm yalnizligini, tüm
sevgisini paylasir.
Gel zaman git zaman tirtil büyür, güzel bir kelebek olur. Adam, kelebegine
hayran... birakamaz bir türlü... Aslinda kelebegin aklinda daglar, kirlar,
çiçekler vardir da; kiyamaz bir türlü adama ve sevgisine, yalniz birakamaz
onu... Üç günlük ömrünü sevildigi ve sevdigi yerde geçirmeye hazirdir...
Ama adam bilir ki; "Sevmek bazen vazgeçmeyi de bilmektir" ... Kelebegine
son kez bakar ve onu saliverir özgürlügüne, kirlarina, çiçeklerine
dogru...
Kelebek mutlu olmasina mutlu olur ama hiç bir meltem, hiç bir çiçek
yapragi adamin avucunun sicakligini andirmaz... Aklinda adam, o çiçek
senin bu çiçek benim dolasir saatlerce... Adam bir kelebege sevdali, bakip
durur bosluguna. Kelebekse hala konacak sicak bir avuç aramakta...
Böylece kelebek sunu anlar: BAZEN AIT OLDUGUMUZ YER ORASIDIR; SICAK BIR
AVUCTUR BILIRIZ AMA O YERIN BIZE AIT OLMA IHTIMALI BIR HIÇTIR ...
Böylece adam sunu anlar: HIÇ BIR SEVDAYI YALNIZCA SEVGIYLE YASATAMAZSINIZ
...
O günden sonra kelebek, adama duydugu özlemi gömecek bir dag aramaya
baslar, ama gücü tükenene dek arayis da bulamayinca anlar ki; HIÇ BIR DAG
BIR ÖZLEMI GÖMEBILECEGINIZ KADAR BÜYÜK DEGILDIR ...
Adamsa sevdasini koyar simsicak avuçlarina; kelebegin yerine...



ilerikx2.gif

 
Bugün 63 ziyaretçikişi burdaydı!
Saniyedir bu sayfadasınız...